Çok değerli dostlarım, değerli müsaadenizle, kendinizi saygıyla muhabbet etsinler. Bu gayet büyük bir doğuştur. Zaman çok kısa da asıl da kendisi ilerledi. Bugün kadeh yetişsinler. Bir kadeh yetişsinler, yirmi yüzyılda, karanlık yıllarda, karanlık yıllarda, yirmi yüzyılda yanında Cenab-ı Hak ve İslam okudu. Okuma bilmem nedir? Okudu. İka. Ve o ika ile birlikte insanlık tarihi ekserleridir. Bu sadece kitabı okumak anlamında değil, kavramak, anlamak, dünyaya bakmak, tarihat kitabını okumak anlamındaydı.
Hayatı okumak anlamındaydı. Arabistan Yarımadası'nın ortasında, şehrin daha yetişmediği bir toprakta, bu mesajı alan bu peygamber, bir kulaç, kutlu bir kulaç. O günkü dünyada gelen bakanlar, bu şahsat ile getirdiği mesaja asla bir gelecek daha yükülecek olmadı. Bir tarafta Sasan İmparatoru, bir tarafta Bizans. Bütün ekonomik politik güçler, Persepolis ve Konstantinopolis de o zamanki adıyla bir güç. Ama ilahiyete gelinceye bakınız ki, 610'da İbrahim gelir, 30 yıl sonra İran fethedilir.
Yine takdir eden 30 yıl sonra, 674 yılında Ebu Ayyubel Ensari, İstanbul şakrasına katılır ve İstanbul'a döndürülür. Neydi bu tarihi mucizeyi gerçekleştiren şey? O yüklü peygamberin arkasındaki sermaye miydi? Onu destekleyen büyük ordular mıydı? Büyük güçler miydi? Hayır. Yaptığı devri de arkadaşlar. Bir zihniyet devri yapmıştır. Bütün dünyayı kasıp kavuran kas sistemine, bütün dünyayı kasıp kavuran fiyolar sistemin bulut anlayışına karşı
Allah'ı buluttan uğraşıp kurtarabilmeyi taht edemeyen yeni bir insan ışığası yapılmıştır. Önce zihniyet, sonra ahlak. Yeni yola çıkanların zihniyetle ve ahlakla donanmadan yeni bir yol inşa etmesi mümkün değilmiştir. Bugünkü dünyaya bakalım. Ne söylendi bu mesele? Bir tarafta bütün dünyayı bir emlak spekülatörü mantığıyla kendi ülkü gibi gören Trump uluslararası sistemin ve 2.
Dünya Savaşı'nın bütün acıları üzerine kurulmuş uluslararası sistemin temel dokusunu yok ediyordu. Diğer tepeleri yoktu. Birleşik Devletler Sistemi'ni, Devletlerine İnsan Hakları Yönetimsel Devam Etimi, Birleşik Devletler Güvenlik Konseyleri'nin sayısız kararlarını yok saydı. Gazze'ye gidip işgal edeceğim. İki gelişmeye dikkat edeceğim. Son 3-4 gelişme. Birleşik Devletlerimiz Kraliçemiz Muhammed Nesayet başlatılan tarihe geçti. Şu mesajı duydum. Gazze'den sürülecek olan 700.
000 civarındaki Gazze'ye Mısır el sahipliği yapmazsa Mısır'a ekonomik yardımı keseceğiz. Ay, dün ise 25 Mart. Dün ise Yunan, Rum, Başbistoklusu, Epinopyos Trump'a bir kutsal harç hediye etti. Törende dedi ki ben sizin yüzünüzde Konstantin'in yüzünü görüyorum. Konstantin Kostantinov. Bir hukuk tanımaz bir dünya yönetmeye yönelen bir Trump otoriterliği. Onun karşısında direnmeye çalışan Gazze'nin kahramanlar başta olduğuna göre demokrat, insan haklarına saygılı milletler.
Bundan sonraki ayrı bulup yeni olarak eşit küresel anlamda insan haklarına saygılı bütün milletlerin kendi kaderini tayin etme hakkı dahil saygı gösteren bir düzenle bu Trump'ın otoriterliğine karşı. Ülkemizde de bir yeni olay işlemekteyiz. Ve aslında o kavşaktayız biz de. Ya otoriterliğe doğru gideceğiz. Ve bütün insan haklarına benzer bir anlamayız. Avrupa insan haklarına benzer bir anlamayız. Ve bizim demokrasi döneminde kazandığımız bütün kazanımları yok sayarak
Trump'ın küçük bir modeliyle otoriter bir yapıya geçecek bir Türkiye ki geçmek üzere ya da insan olumluğuna yakışık bir yeni yolun arayışı içine geçecek. Değerli Arkadaşlar Sözlerimi uzatmadan şunu söylemek istiyorum. Nasıl ki ikram mesajının geldiği gün ekonomi politik başını ellerdeydi ama zihniyet ve adak üstünlüğü ulup ve gamlerdeydi Bugün de kim zihniyet inşa eder ve o zihniyette dair bir hafla kurarsa
ekonomi politik gücün elde edildi. 1912 senelerinde düştüğünde